Uyku Arkadaşımız Jellycat Uykucu Tavşan!

Uyku Arkadaşımız Jellycat Uykucu Tavşan!

Uyku Arkadaşımız Jellycat Uykucu Tavşan!

Bir çocuğa uyku arkadaşı ne zaman verilir?

Sanırım artık çoğumuz biliyoruz: Bebek güvenliği (SIDS)  gereği uyku arkadaşı ilk 4 aydan sonra öneriliyor. Ben de güvenliği gereği, Ada’yı 5 aylık olana kadar kundakladım ve yatağında ne yastık ne oyuncak ne de battaniye bulundurdum. Kendiliğinden oluşan akşam uykularımız hep düzenliydi; o yüzden aslında uzun süre uyku arkadaşına ihtiyaç duymadım.

Ada’yı doğumundan itibaren, HALO’nun kundaklı uyku tulumuyla kundaklayarak yatağına bıraktım. Odadan çıkarsam ağlıyordu; odada olduğumu bildiği sürece sorun çıkarmıyor, yavaş yavaş gözlerini kapatıp uykuya dalıyordu. Büyüdükçe, odasında da kalmayıp; öpüp, ‘iyi geceler’ dileyerek odasından çıktım. Çok şanslıyım ki ‘Yatır-Kaldır Yöntemi’, ‘Kontrollü Ağlatma Yöntemi’ gibi psikolojisi zor süreçlerimiz hiç olmadı (Galiba bizimki Kim West’in ‘Kontrollü Uzaklaşma Yöntemi’ oldu; bilinçsizce, spontane).  Hiç sallayarak uyutmadım; sadece bazen -özellikle kolik olduğu dönemlerde- kollarımda pışpışladım… Sanırım uyku konusunda büyük problemlerimiz olmayınca, bir uyku arkadaşı edindirmek de uzun süre aklıma gelmedi. Sonra fark ettim ki bir uyku arkadaşı, uyku rutininden önce çocuğun ihtiyacı… Kendi çocukluğumu düşündüm; karanlık olunca, kötü rüya görünce, gece yalnız kalınca ben de korkuyordum. Belirli bir yaşa kadar benim de birlikte uyuduğum oyuncaklarım vardı. Yeni moda değil yani; çocuk olmanın ihtiyacı…

Ne zaman ki Ada büyüdü, onu uykuya götürmek -özellikle öğle uykusuna ikna etme süreçleri- eskisi kadar kolay olmamaya başladı; işte o zaman anladım ki acilen bir uyku arkadaşıyla, bunca zamandır oturmuş olan uyku düzenimiz bozulmadan olaya el koymalıyım!

Herhangi bir oyuncağını alıp, “Bundan sonra bu senin uyku arkadaşın” demek istemedim. Onunla yeni tanışmasını istedim; sıfırdan bir başlangıç gibi… Uyku arkadaşı seçiminde ilk önem verdiğim kriter, kaybedersem hemen bulabileceğim bir oyuncak olmasıydı. Uyku arkadaşını kaybettiği için haftalarca ağlayan çocuk – ve anne-  tanıyorum. Bu yüzden herhangi bir oyuncağı uyku arkadaşı yapmak, almak isteyeceğim en son riskti. Kaybetsek bile; O’nun gözünde O’nu hiç bırakmayacak bir arkadaşı olsun istedim.

Her zaman yaptığım gibi araştırmaya yurt dışından başladım. ‘Bir marka iyiyse bütün dünya bunu biliyordur’ gibi kendimce bir felsefem var.  Araştırdım. Bir kaç farklı marka buldum ama benim içime en çok JELLYCAT sindi… Anne yorumları en önem verdiğim kriterdir; JELLYCAT’ten herkes memnundu… Ben de JELLYCAT’in uykucu tavşanlarında karar kıldım. Türkiye’de satıldığını görünce de yurt dışından getirmekle uğraşmadım…

Uykucu tavşanımız gelince paketi açtığım anı hatırlıyorum. Bir oyuncak bu kadar yumuşak olamaz diye düşündüm ki dokunmadığınız sürece size bunu  kelimelerle anlatabilmem çok mümkün değil!  İyi bir marka olmak, dünyaca kabul görmek uzun bir yol ama böyle ürünlerle tanışınca insan bu markaların boşuna sevilmediğini de anlıyor…  (Yumuşaklığını korumak istiyorsanız lütfen makinede değil; sevgiyle elde yıkayın…)

Sonra sıra, tavşanını Ada ile tanıştırmaya geldi… Ada’nın yanına gidip O’na  dedim ki: “Sana bir tavşan aldım; ama bu uykucu tavşan! Onunla sadece uyku vaktinde, yatağında görüşebilirsin. Yatağından çıkınca çok mutsuz oluyor. Lütfen onu alıp diğer oyuncaklarınla birlikte salona getirme, anlaştık mı?”. Kafa salladı. O gün bu gündür birlikte uyuyorlar. Ada yatağından çıkarmıyor tavşanını. En fazla “çişi gelmiş” diyip banyoda tavşanın tuvaletini yaptırıp yatağına geri koyuyor  Bir isim versin diye çok uğraştım ama şimdi bile sorsam “Tavşan iştee” diye yanıt veriyor. 

Uyku arkadaşı ne kadar işe yaradı derseniz dürüst olayım; Ada da her çocuk gibi akşam uyku vakti geldiğinde yatmak istemiyor. Mızıldanmaya başlayınca, “Biliyor musun Tavşan’ın çok uykusu gelmiş, seni bekliyor” dediğimde dayanamayıp gidiyor uykuya… Önce Tavşan’ın üstünü örtüyor  Uyumamakta çok direnirse, “O zaman sen kal ben uyurum tavşanla, o yalnız yatamaz…” diyorum; “Hayır, o bensiz yatamaz” diyip tıpış tıpış gidiyor yatağa… Bazı geceler uyumadan önce, tavşanına günün özetini anlattığına da şahit oldum kapıdan  Bence uyku arkadaşı misyonunu fazlasıyla yerine getiriyor. Sanırım Tavşan aramıza katılalı 1,5 yıl kadar oldu. Biz kendisinden çok memnunuz; umarım o da bizden memnundur… 

Uykucu Tavşanımız bütün uzun-kısa tatillerde hep yanımızda. Fotoğrafta da görebileceğiniz gibi arabadaki uykularımız da buna dahil…

Bir yere gidecek olsak, çantasına ilk koyduğum şey kesinlikle tavşanı oluyor.

Şapkadan tavşan çıkaramam belki ama çantadan çıkarma konusunda üstüme tanımam… :)

Sevgiler…

-Ayşin-